18 Kasım 2017 Cumartesi

Bilinç'Ötemden Yansımalar-35

komplo teorilerinden yorulmuş, daha fazla üzerine gelmesin hayat. tüm öğrendiklerimi ve bildiklerimi, takas etmeye hazırım, unutkanlık karşılığında. en kötüleri bildikten sonra da insan iyi kalabiliyormuş, farkındalığının bir halta yaramadığını anladım. sonunu bildiğim filmleri defalarca izlemenin beynim üzerindeki uyuşturma etkisi günden güne azalırken, akşamında yaşayacaklarımın aynılığı üzerine tez hazırlayabilecek kadar çok tekrar ettim hayatı. kaçıncı defa seviştikten sonra kadından uzaklaşır adam? nereye yaklaşır? en çok ne yakışır yaşadığında üstlenmek iyi durur, huzurla uyur bu gece, sabah yeni bir giysiyi ilk defa dener gibi geçer aynanın karşısına. cebinde son kalan parayla piyango bileti aldığında anlarsın ancak, son parasıyla bilet alanların hissetiğini. kimi kandırdığının bile bir önemi kalmıyor bir yerden sonra. o yer çıkmayan sokakların bile başlamadığı. tutarsızlıkları üst üste koyup dağ yapıyorum kendime, emniyet halatım olmadan tırmanmayı göze almama bakma, öyle korkuyorum ki, düşeceğim yerden değil, düşeceğim yardan...

her başarılı birlikteliğin ardından içimdeki yazamama korkusunu bir yana bırakacak olursak, bırakmadıklarımı kime saklıyorsam artık, bana dair her sorunun cevabı, bazı kapılar açılmamalı ne kadar ısrarla basılsa da ziline. saltanatımın sonuna yaklaşırken ihtişamımda emeği geçenlerin bir bir  hatrını sormak geldi içimden nedendir bilmem. artık tanrıya bağlamıyorum olan biteni derken bile tanrıya sıgınıyorsam onun varlığının ispatına ihtiyacım olmadıgındandır.

hayatına bensiz de devam edebilenler kabilesinin nadide üyelerine buradan selam göndermek istiyorum. nasıl da kanına girip cümlelerimle aklını başından aldığım esmer kadınlar, sarışın yeşil gözlü, çok istememden hoşlanıp hoşlanmakla yetinip benden çekinen kadınlar, beni okumak istemeyip elleriyle yüzünü kapayıp, parmaklarının arasından ne yazmışım diye bakan kadınlar, bununla da olmaz diyerek, üzerimde durmayan ama götünü kaldırmamdan hoşlanan kadınlar, yıllar sonrayı bırak, benden kurtuldakn iki saat sonra hiç hayatına girmemişim gibi rahat yaşayan kadınlar...

çekmecesine ne sakladığımı unuttuğum komidin, defalarca kapaklarını saydığım ama rengini hatırlamadığım gardolap, ne zaman sesini duysam şiddetinden dinden çıktığım son durak cami, yolumu her gece gözleyen tekel bayi, ne çok yeni kararlar alıp, kullanmadan eskilerinin arasına bırakmışım hayatım, benim için endişe eden insanlar kabilesi, pazartesilere ertelenen iş planlarımla ben, kalan son paramla piyango bileti alırken ki ya çıkarsa iyimserliğim, ya çıkmazsa yollarımın sonunu düşünmek bile istemiyorum.

içi dışına çıkmış yapmacık tavırlarıyla insanların arasında yaşarken gözlerimin açık olmasından yoruldum. sabahı soğuk olsa da titreyerek uyansam da buz gibi elimdeki konfora ve sabahında pardon sabah demişim akşam üzeri uyanma lüksüme tercih edebilme gücü istiyorum.sanki istediğim her şey olmuş da şimdi bu olmayacak diye kapatıyorum kendimi... haksız mıyım?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder