28 Kasım 2013 Perşembe

yoksulluk...

sen oku diye yazdıklarımı
ne çok insan okuyup üzerine alınıyor...
sen gör diye gösterdiklerimi,
insanlar kendilerininmiş gibi
sahipleniyor
sen duy diye söylediklerimi
başkaları ismimi kullanmadan alıntılıyor..
sense tüm bunların farkında
gözlerimin içine bakarken
başka birşey bekliyorsun
biliyorum
yapmak istiyorum
söylemek istediklerim
dilimin ucunda
söyleyemiyorum.
bürünüp sıftalarımın ardına
mesafalerin korumasına alıyorum kendimi...
bazen bir dokunuş,
bir bakışım ele veriyor beni
görüyorsun,
sonra birşey olmamış gibi
hayatlarımıza devam ediyoruz...
saçma sapan bir dizi de iki aşığı oynayan
çekimler bitince birbirini tanımayan
iki oyuncu gibi...
çok seviyoruz belki ama
gerçekten hiç söyleyemiyoruz...
erteleniyor yaşanılası zamanlar,
geniş zamanlara yayılıyor çaresizlik,
ve biz bir anlık göz göze gelmeyle,
yanlışlıkla ellerimizin birbirine dokunmasıyla,
yetiniyoruz...
açlıktan ölmemek için
elindekinin hep yarısını tüketen
yoksul insanlar gibi...
bir gün lazım olur diye hep
bitirmeden ama hiç doymadan
kalkıyoruz bu sofradan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder