22 Kasım 2013 Cuma

Nirvana!

bitip tükenmektense,
yanıp yok olmak...
düşüncesiyle bir şarkıcı,
çenesine dayadığı silahın,
tetiğine dokunur
ve ateşe verir gençliğini...
ne büyük bir kaçıştır bu!
nasıl bir vazgeçiş?
belki de önüne sunulan
tüm çoktan seçmeli soruların,
tüm seçenekleri yanlış olduğu için,
seçmek yerine,
yarıda bırakmıştır sınavını...
alıp ceketini çıkar salondan.
çok zahmetle kazandığı okulunu,
bitiremeyeceğini göze alarak.
okulu bitirmek midir önemli olan,
yoksa kazanmak mı?
yoksa ikisinin de bir anlamı olması gerekmiyordur
diyerek
yarıda bırakmak mı
bitirme sınavlarını...

şimdi,
aramızdaki mesafelerin bu kadar uzak olduğunu anlamak için,
bu kadar uzun susmak gerekiyormuş demek,
diyerek,
susmalı...
elimde ki son kurşunu da sürüp namlusuna elimdeki silahın,
çeneme dayamak
ve tetiğe dokunmak
ya sonra?
aklı çelinmiş bir gençliğin mensubu olmak isterdim.
körü körüne inanmak,
bana inan denilene.
sonra ucuz bir kahramanlıkla,
soyunmak bir vazgeciş romanına...
başrolünda ben,
yazarı ben,
oynayanı da, dublörü de, kayda alanı da ben...
sonra gösterime çıkmasın diye,
hakkında olumsuz görüş bildiren kurulun başkanı da ben!
sen tabanlı bir işletim sisteminde,
karşılaşılan hataların çözümü ben.
ama bir türlü iflah edilemeyeni bu aşkın,
hayvanı ben!
sen kırmızı ojelerinle,
salınıp geçerken seyrimden,
dalıp süzülüşüne hayaller kurarken,
sen kokan mısralara
sahip olmaya çabalayan
yine ben!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder