24 Eylül 2013 Salı

Usta!

birazdan gelmem usta bekleme beni...
bu kadeh bitsin kalkarım.
bu sarhoşluk başa bela,
insan alışmaya görsün,
ayılmak istemiyor...

birazdan gelmem usta bekleme beni...
sen bırak sofrayı yarın gelir toplarım
bu sevda başa bela.
alışmaya görsün insan her sarhoşluğunda,
sevdiği kadına daha fazla tutuluyor.

birazdan gelmem usta bekleme beni...
söz biter burada,
abartısı yalan olur...
insan susması gerektiği yerde susmadığı için,
en güzel sofralar içkiye meze olur...

birazdan gelmem usta bekleme beni...
bu sofradan doymuş bir fani gibi kalkmalı.
yenilere yer açmalı.
ben göreceğimi gördüm...
bundan sonrasını olduğu gibi bırakmalı...

birazdan gelmem usta benden geçti...
en kırmızısından seçtiğim kafiyeleri,
en koyusundan düşkırıkları,
kangrene dönmüş yaraları,
antibiyotik fayda etmez,
kes gitsin gayrısını...

birazdan gelmem,
gelemem usta affet beni...
vakit tamam.
demir almalı bu limandan.
geçici heveslerle aldattık kendimizi,
ten kokusuyla büyülendik,
bir kadın öptü diye iddialı laflar ettik,
gel gör ki
öpüldüğümüzden beri büyüyemedik.
sevda iklimindendir diye,
her kahra eyvallah dedik,
sevdamız gitti...
biz basit bir yenilgiyi bile kabullenemedik...
ben artık gelmem usta bekleme beni!
istesemde gelemem...
ben bu kumarı değil ama,
bu hayat beni kaybetti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder