14 Eylül 2013 Cumartesi

İsyan !

bir çığlıktır bu,
sesin kısılıncaya dek...
avazın çıktığı kadar,
meydanlarda slogan atmak..
bir öfkedir bu,
elinde tuttuğun kızıl renkli bir bayrak...
kavgadır bu,
yürümek yoksulluğunda yalın ayak...
avuçların kanasada,
zincirlerini koparmak,
canının yanmasına inat...

aşktır bu,
yarısı hiç kullanılmadan
geri iade edilen bir hayat...
sevmektir bu,
sözün bitsede,
vaat edilene inanmak...
öpmektir bu,
güzel sevgilinin hayaliyle uyanmak...
ayrılıktır,
uzun zamanlar ardından
kavuşmak...
kazanmak,
bir çok insan tarafından inanılmayacak kadar
büyük bir yenilgidir,
izleri bedeninden
yıllar geçse çıkmayacak
bir işkence sonrası
damarlarında elektrik kıvılcımlarıyla susmak...
ağlamaktır belki de
gülmek,
tek başınaysa eğer
çılgın topluluklar tarafından kınanmak..
utanmak
yetmiyor diye zenginliği ruhunun
içindeki çocukluğu paylaştıramamak...
özgürlük
populüst rejimlerin tutsaklığından kurtulup
ucuz söylemlere kanmamak...
kırılsada kolun,
o elindeki pankartı bırakmamak...
eşkiyalıktır bu,
çıktığın dağdan inmemek için
yüce devletline başkaldırmak...
ölmektir belki de,
kırmızı saçlı bir güzele
kullanılmamş bir hayal sunmak...
yaşamaktır en adice,
birşey olmamış gibi
her sabah uyanmak...
kınından yeni çekilmiş bir bıçak
sanki hiçbir tene değmeyecekmiş gibi
korkakça havada savrulmak...
akıldan çıkmış yeni bir söz,
sanki sevgilin tarafından duyulsa da
anlaşılmayacak....
kasvettir ilkbaharın ortasında
ayrılık
ukalaca bir tavırla
tarihteki yerini alacak...
kavgadır bu,
uğrunda harcanacak bir can
ya ülkemin ya senin
dizlerine kapanıp
öfkesinden boşalıp dolu dizgin
ilk defa tutulmuş gibi bir kız çocuğuna
salya sümük ağlayacak...
aşktır bu,
senden başka hiçbir kadın için
bu kadar dolu yazılmayacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder