24 Eylül 2013 Salı

kırılganlık sınırı...

monologlardan sıkıldım.
çift kişilik sevdanın,
tek konuşanı olmaktan...
ve eşitleniyorken paydası
susmaktan...
hazırken varlığına
yokluğunla terbiye edilmekten yoruldum
daha fazlası gerekli güçlü olmaktan
güçlü olmaktan bıktım
ağlayamamaktan utandım
aklım fikrim varlığında
adam olmak bana göre değil
sensiz bir ömrü sonlandırmaktan
öyle basit ve düz bir mantıkla
bu kadar gerçek olabilecekken
yanılıyor olmaktan
yanılmaktan
bir sevdayı
başka bedenlere taşımaktan
oynamaktan ki
bu kadar iyi oynamaktan
en hakikisi benim bu yalancıların
yalancıktan yazmaktan
ve yazmak
sensiz bir hayata katlanmak icin
mastürbasyon çabalarından
uyuyorsun ya şimdi
o soğuk yatağa yalnız girmekten
alnımı yaslayıp sırtına uyumak varken
uyumak icin her gece
şişelerce alkole sarılmaktan
sarılmak dedim ya
kokun üzerimde hala
bir kadın en güzelinden...
en güzel kadın sensin!
yoksun
'canım yoksun' diye diye yanarken
öyle işte
çok söyleceği varmış gibi
dolu dolu yazıp
ansızın susarken
olmadığını anımsayıp
şimdi tüm bunları sana hazırlayıp
okumazsın nasıl olsa deyip
silip atarken
günaydın bebeğim..
ben'li bir güne uyandıramadığım için seni
suçluyum
eğer bensiz bir hayat yasamak
ağırsa senin için

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder