19 Ekim 2013 Cumartesi

zaman ve mekan karmaşası...

varlığının,
ruhum üzerindeki iyileştirici etkilerini hesaplıyorum...
kanamalı yaraların üzerine bastırılan bir el gibi.
hüzünlü bakışlara bir sığınak.
nasıl da şefkatinle örtüyordun yalnızlığımı.
doktorlar tarafından vadesi belirlenmiş,
ama bu vade bilgisi saklanmış hastadan.
çaresizlik içinde doğru kelimeleri bulmak çabası.
doğru zaman, doğru yer kavramanın havada kalması.
ne zamanıydı şimdi
ne de yeri...
'kalk artık hadi gidiyoruz'un...
oysa biraz daha zamanımız olmalıydı...
bir kaç söz daha..
bir kaç gülümsetme teşebbüsü...
oysa ben varlığının,
ruhum üzerindeki iyileştirici etkilerinden bahsedecektim...
yokluğunun yıkıcılığı altında kalmayı hesaplamamıştım.
beklenmeyen etkiler görüldüğünde kime danışılmalı artık?
ne kadar zamanım kaldı?
ne kadar...
her 'bitti'nin ardından,
geriye ne kaldı?
marşa basıp durma artık...
ateşlemiyor ,
ateşlenmiyor bu sevda...
kabul et ve sus!
çaresizliğin belli olmasın bari...
aklım fikrim yarım bırakılmış satırlarda...
sanki türkçe ifade edebilmişim gibi,
kürtçe 'özledim' diyebilmek icin uğraşıyorum...
sanki kendim anlamışım gibi
sana anlatmaya çalışıyorum.
varlığının,
ruhum üzerinde ki,
iyileştirici etkilerini..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder