31 Ekim 2013 Perşembe

Kürtçe bir aşkı, Türkçe'ye çevirememek...

kürtçe bir aşkı
türkçe'ye çevirememekte ki beceriksizliğimden müzdarip,
hala kafiye olsun diye
ucuz kelime oyunları oynayan bir haylazım.
boğazımda,
yutkunduğum halde bir türlü aşağı inmeyen yumruklar.
toplamak isteyipte ne zaman telaşlansam
ve korksam seni kaybetmekten
yani
ne zaman düzeltmek istesem daha çok bozarak
dokunmasam solacak diye,
sımsıkı sarıldığım için
kollarımın arasında kırılan bir sevdanın ikliminde yaşamaya çalıştın sen...
ve sen ne zaman 'kırıldım' desen,
ben bunu üstüme alınmamak için,
duymazdan geldim...
şimdi yokluğunu,
'nasıl olsa ararsın'lara bağlıyorum.
nasıl olsa ararsın...
aramazsan,
böyle bir kayba hala hazır değil aklım...

önemli kararlar arefesindeyim.
hep arefesinde beklediğim kararlarım,
çok düşündüğüm için belki de
bu kararsızlığım.
kapayıp gözlerimi karamsarlığıma
sonunda sen olursun diye,
ihtimal diye
şimdi alıp başımı başka şehirlere göç etmeyi
göze alışlarım...

kürtçe bir aşkı
türkçe'ye çevirememekte ki beceriksizliğim,
hayatıma yaşanamamışlık olarak ekleniyor.
belki de en güzel yerinde olduğum için,
en güzel yerinde,
seni kaybedeceğimi bildiğim için,
güzel olmasın diye hayatımdaki hiçbir şey
inkar ettiklerim...
sanki yoksun gibi,
öyle çok soru sordum ki sana,
şimdi aklındaki kararsızlığın
benim,
duyduklarımı duyup inanmayışlarının mantıklı açıklamaları...
seni anlıyor olmam,
sana kendimi anlatmama yetmiyor artık...
seni seviyor olmam,
beni sevmene yetmiyor...
gitme kal dememin,
kalmana yetmediği gibi...
canım yanıyor.
senin yanındayken öyle meşguldüm ki seninle
öyle seninleydim ki
düşünemedim...
gidersen bir gün yanında götür,
beni değilse bile
sana almayı akıl edemediğim çiçekleri...
sana söylemeyi beceremediğim sevgi sözlerini...
şsimdi durup durup sana gelirken yazdığım şiirleri.
üzerine al sorumluluğu!
her kayba hazırım ben...
senin dışında.
gideceksen eğer,
sevmediğini söyle ve öyle git!
yapmadıklarımı bahane etmeden,
yaptıklarımı yüzüme vurmadan!
sadece 'sevmiyorum' de,
git...
geride kalmasın
keşke diyerek aklıma yükleyeceğim suçlamalarım.
sadece alıp başını git.
sanki hiç olmamış gibi...
sanki yalanmış gibi...
git artık!
üstü kalsın yaşadıklarımızın,
yaşayamadıklarımızın hayali...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder