4 Ekim 2013 Cuma

Şimdi ki Aklım Olsaydı'lı Zamanlar!

soyunup çırılçıplak bir yanlızlığa,
bürünmek bir sürüngen gibi,
soğuğa aldırmadan.
yeni sözlerle savunuyorum kendimi.
haklıyım uzun süredir.
haksızlık karşısındaki taraf tutmalarım,
aklım fikrim ucuz kelime oyunlarında.
konuşabildiğim kadar özgürüm
sesim,
anahtarı gibi çaresizliğin.
zaman hatalarından yoruldum!
şimdi hazırım varlığına,
yokluğunla terbiye edildikten sonra...
hani olur ya bazen,
'zamanı geriye alsaydım' derken,
alamazsın!
sadece hayalini kurarken,
'şimdi ki aklım olsaydı'larla başlarken konuşmaya,
şimdi ki aklın bir halta yaramaz!
geçmişi değiştirmek için.

sonra,
'gelsen'lere bağlanır cümleler,
sen gelmezsin!
yola çıkmayı istemekle,
yola çıkmak aynı değildir.
ertelersin olabilecekleri,
olasılıklara bağlarsın,
ucuz ülkelerin fakir insanları gibi.
her gece zengin olmak hayalleriyle,
küf kokulu rüyalara dalarsın...
kanmak ne güzeldir bir bahar günü,
yalancı güneşin sıcağına.
açılır yaprakların solmayacak gibi,
yeni bir yanlızlığa soyunduğun gibi.
girerken soğuk toprağın koynuna.
'şimdi ki aklım olsaydı'nlara geri dönerken,
ne çok keşkeler sıralanır aklında.
ne çok ağlamak üşüşür gözbebeklerine,
ne çok,
sen değilsindir artık!
aradaki farkı ödesen,
üstüne eklenmez yaşadıklarının...
ne çok değişmiştir artık,
gelsen olacaklar,
gelmezsen kaale alınmayacak!
bu günahkarlık,
hicbir tanrı katında,
mübah sayılmayacak!
bu aklınla o yaş bir daha yaşanmayacak!
o,
koynunda uyanılan sabah,
bir daha hiçbir sabah ki kadar
mutlu uyanılmayacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder