9 Ekim 2013 Çarşamba

bana sorma!

-söylesene beni kaç harfle sevdin?

hangi kelimeye yükliyeyim,
seni sevmenin anlamını ya da kaç tanesine?
anlatmaya başlasam,
çalışsam, hangi anlamını taşıyabilir?
yapışsan zamanın yakasına, tutabilsen!
ne kadarını değiştirir yeteneksizliğimin?
söylesene hangi kelimeye güveneyim?
bu ilişkinin tuzak sorusu bu muydu?
hangimizi deniyordun bunu sorarken...
benim sadakatimi mi ölçüyordun?
yoksa duymak istediklerini söylediğim için mi
bu kadar öfkelisin...

seni seviyorum...
her harfinde bir özlem,
iliklerime kadar çektigim bu nefes
tarif edilemeyen ütopyası bu sevdanın
düğümlenen boğazım,
terleyen avuçlarım.
gözlerinden kaçırırken gözlerimi,
saçmalarken izah etmeye çalışırken
başaramazken susmak yerine
bir seni seviyorum'a sığınırken ben,
belki de gereğinden fazla iyiydim açıklarken...
anlamlandırırken bu aşkı
sen,
sokaktaki sıradan sevdalarla karıştırdın bizi...
ellerinden tutabildiğim bir aşk benim ki..
o elleri ilk gördüğüm zaman
birgün tutup öpebilecekmiyim diye hayal ederken
sabah uyandığımda ilk görmek istediğim
ve gece uyumadan önce
öpmek istediğim tek kadındın sen
diye özetlemeye çalışırken
altında kalıyorken kelimelerim birer birer
tasıyamadıkları anlamların
bir seni seviyorum'a sığındım..

kandırdın beni sevgili...
ilişkinin tuzak sorusuna yakalandım.
bir kitaba konu olabilecek kadar basit olsaydı bu sevda,
ilk satırım sen olurdun..
ya sen sevgili?
anlamlandıramadığın bu sevdanın
kaç satırına sığdırabildin beni?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder