12 Nisan 2014 Cumartesi

şizofrenin sözleri...

güçlü bir afyon buldum kendime.
bu boş, tuhaf, renksiz sayfaya yazamıyorum.
aklımdan geçenleri rayına oturtamadığım için hala,
sıradan bir şizofren sayılıyorum...

katılamadığım bütün festivallerin ardından
biraz daha donuklaştı varlığım.
içine kapanık bir çocuktum ben,
çocukken...
o gün bugün kısa pantalonlu, telli araba sürücüsü,
sen giderken ardından bakan
ve ne hissettiğini aslında çokta anlamayan,
vurulduğunu elinde ki sıcak sıvıdan anlayan,
bir savaş gazisi gibiydim.
o gün bugün malülen emekli olmuş,
devlet töreniyle madalya verilmiş,
devlet gidince tek başına tuvalete bile gidemeyen,
yarım bir adam oldum.
oysa daha düne kadar,
pantalonu dizlerinde,
elinde telli arabası,
sıraya dizdiği misketlere uzaktan bakıp,
kendince teoriler üreten,
küçük bir adamdım...

katılamadığım tüm festivallerin derdine düşmüş,
aslında evinden dışarı adımını atmamış,
sen gidince seni özlüyorum derken,
senin varlığınla ne kadar tutunmuş,
platonik bir sessiz telefon çığlığı kadar adamdım.

yanımda olmadığını öğrendiğimden beri,
öğrenmenin ne kadar kötü olduğunu düşünüp,
öğrenen yerlerimi cezalandırıyorum.
sen gittikten sonra ne kadar iyi yazdığımı görüp,
parmaklarımı üst üste getirip bozuyorum,
kendime küsüyorum,
sana kızıp,
kendimi yakıyorum.
aynaya bakıp seni görüyorum,
gozlerimi kapayıp ölümü!

aynı şehrin aynı soğuğunda üşüyoruz.
aynı şehrin kalabalığına karışıp
belki de
aynı adamlara küfrediyoruz.
aklımızdan geçirdiklerimiz kadar neşeliyiz.
birbirimize uzak olduğumuz kadar yarım.
okuyacağını bildiğim için buraya yazıyorum,
geleceğini bildiğim için,
her sabah uyanıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder