23 Nisan 2014 Çarşamba

kayıp mektuplar-26

seçtiğin bu hayat, sessiz harflerle, başka şehirlerde, belki bir gün özlersin! bırak beni, nefes alamayacak kadar yorgunum artık. bu geri dönüşlerden, bu içine kapalı konuşmalardan, yazışmalardan yoruldum. fotoğraflar çekiyorum günlerdir. sensiz bir hayatın gerçek olabileceğine dair kanıtlar topluyorum. faili meçhul bir intihara sürüklenirken her gün biraz daha uzaklaşıyorum
gerçeklerden... ve gerçekten başka bir ütopyaya ağlıyorum şimdi.

fotoğraflar çekiyorum günlerdir ve varlığıma dair kanıtlar topluyorum. ne cevap bulmak için ne de yeni sorular için hazırım. senden sonra biriken her anı bir kağıda sarıp buzluğa kaldırıyorum. arada bir bozulmasın diye kontrol edip kağıdını değiştiriyorum. bahçemde ki çiçeklerin etrafını parmaklıklarla çevirdim. bir gün beni bırakıp gitmesinler diye. bir süredir fotoğraflar çekip geceleri üzerine not düşüyorum
saat 13:15-
bir tren istasyonunda yalnızlığımla ilişkiye girerken suç üstü yakalanmışım!
ahlak masası ekipleri tarafından sorgulanıp savcılığa sevk edilmişim.
saat 15:28-
adliyenin koridorları arasında gezerken seni benzetip bir kız çocuğuna bir kaç saniye duraksamışım.
15:48-
ilk fermanımı giymişim gittiğinden beri, gittiğinden beri yarın, tam bir gün olacak ve ben ilk suçumu üstüme alıp genel aftan yararlanıp salıverilmişim...

sana dokunduğum gece gerçek değil miydi? elimde tek bir fotoğraf yok. oysa karesinde seni bulamadığım öyle çok resmim var ki! görenler bana bakıp, iyi bir hayat yaşıyorsun diyor. her saniyesinde sen yokken bu nasıl olur?

fotoğraflar çekiyorum günlerdir. yokluğunu kendime izah edebilmek için, belki de biraz olsun sızabilmek için, hayatın içine kendime pencereler açıp kendimi boşluğa bırakıyorum. belki de biraz daha... biraz sonra, biraz. teninin kıvrımlarını özlerken ve ısınmak icin hayal ederken seni kendimle aldatıyorum...

yangın anında kırılması gereken camları hep zamanından önce kırdığım için, artık kimse inanmıyor senin için yandığıma. ve yerden kalkmadığım için insanlar dileniyorum sanıyor.
kimse inanmıyor, yarasından damlayan kanları silmek için, durmadan kendini yere atan bir soytarı olduğuma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder