14 Nisan 2014 Pazartesi

karamsar...

sarsıntısında bir yıkılışın,
yolsuzluk davalarından yorulmuş devlet savcısı gibiyim.
yargıladıklarım ötesinde
kendimi sorguya çekerken açılıyor gözlerim.
hala başka bir ülkenin sancağı altında nefes alıyor gibiyim.
ne bir sevdanın karanlığında
ne de bir yazarın satırları arasında.
umutsuz bir vadinin soğuk ikliminden sorumlu tanrı gibiyim.
bana adanılan adakların ötesinde
kurumsal alanlardaki özgürlüklerden muzdarip,
hala bir kanun hükmünde kararname kadar karamsarım.
yazdığım her satırım
aslına ihanet ediyor
ve uzun zamandır
aslına ihanetler suç kapsamına alınmıyor...

kırmızı ojelerin,
esmer tenine değmemiş kış güneşlerin.
sen,
yatağının kıyısında rüyalara daldığım kadın.
uyandığımda,
aklımın sınırlarından başka ülkelere ilticayı düşündüğüm...
kokun üzerime sinmişken
başka iklimleri hayal edip ürperdiğim.
seni düşünüp, kendimi koklarken yaklanmışım bir trafik polisine.
aşırı sürattan ceza yerken,
zamanı kaçırmaktan korkan,
aklımı korumanın sınırları içinde
başka bir gerçekliğe uyanan...

gelirsin diye paspasın altına bıraktığım anahtarlarım,
uzun süredir başka kadınlar tarafından aralanan kapılarım...
sensin diye elime aldığım kalem,
seni yazamadığım için,
bu kadar karamsarım....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder