23 Şubat 2017 Perşembe

korkma, bana hiçbir şey olmaz...

parmaklarımın arasından kayıp gidiyorsun
her dakika biraz daha
avuçlarımı kapatmaya çalışınca daha hızlı
açınca daha hızlı
sanki bir an meselesi
artık olmaman hayatımın bir köşesinde
bir teslimiyetin etrafında geziyorsun
ikna edebilirsen kendini
rahatlayacaksın belki
belki dinecek sızıların
soluklanacaksın
içinden çıkamadığın ne varsa
çıkmak önemini yitirecek bundan sonra
kendini bırakacaksın akıntıya
bu kadar az zamanda
yaşadıkların yeterli değil mi?
artık dinlenme zamanı gelmiştir
fırtınalarımın arasında sürüklendikçe güçlendin
kaç defa boğmaya kalktım seni hiddetimle
nasıl hırpaladım, canını yaktım
her defasında sakinliğimi bekledin sabırla
açtığım yaralarını sarmam için
yine bana sığındın...
ne zaman düşsen dizlerinin üzerine
uzanan el benimki değilse
aldırmadan dizlerinin acısına
bekledin
her geldiğimde her tutunduğunda bana
unuttun yaşattıklarımı
belki birikti içinde
belki bu yüzden şimdi bir teslimiyetin içinde
benden kurtulmak için
başka bir esaretin pençesinde
belki benden sonra o boşluktan kayıp düşmemek için
tutunacak bir inanç buldun kendine
artık sadece an meselesi
tüm hoyratlığımdan, öfkemden, hiddetimden, gidip gelmelerimden,
gidip gelmemelerimden
yaşattığım tüm kalp ağrılarından,
can sıkıntılarından kurtulmak
tasarısı herkes tarafından kabul görmüş
itirazı olan varsa şimdi konussun ya da sonsuza dek sussun!
herkesin susacağı bir yol karşında
anlıyorum seni...
yolun açık olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder