28 Ekim 2013 Pazartesi

hoşçakal...

hoşçakal sevgilim...
üzerimden sıyırıp alıyorum kullanılmış derimi
senden sonra kazandığım bütün iyi huyları
ve alışkanlıkları
bir poşete sarıp ağzını bağlıyorum
işte şimdi son olarak
mısralarıma nokta koyuyorum
kafiyelerimi yarım bırakıp
yasadığım şehri değiştirip
üzerime doktordan az kullanılmıs takım elbiseler
ve çoğu psikolog tarafından önemsenmemiş
yalnızlık tedavileri ekliyorum

hoşçakal sevgilim
artık gidiyorum
yer kaplamasın diye kapının arkasına bırakılmış
evden çıkarken unutulmazsa
bırakıldığı yerden alınıp
en yakın çöp konteynırına bırakılacak
ağzı sıkı sıkı bağlanmış
kokmasın diye...
ne kadarım doğaya geri dönüştürülebilecek
dönüştürülmeyen hangi atık kapsamında
hatırlandıkça igrenilecek
ne yaşadın ki benle
şimdi
hatırladıkça miden ağzına gelecek
bu kadar mı sevdin beni?
bitti dediğin anda
düğmesi kapatılmış yorgun ve azgın bir makina gibi
kör kütük toz duman
sessizliğe gömülecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder