2 Ekim 2013 Çarşamba

birinci tekil şahsın yalnızlığı...

bükülüyor beli sonuçsuz yanlızlıkların.
genetik bir miras gibi yakınmaların,
uyanıp yeni bir güne
daha uyanmak icin erken!
biraz daha uyumak gibi...
bir lüks.
uyanmamak,
tahayyülü zor bir rüya gibi.
karnı burnunda bir beklentiye sahip olmak
alınganlık hala bir aşığın
en kabullenilir mazereti gibi
alkol neresinde kabullenilir bir riyakarlıktır?
insan ayıkken hangi sorumluluğa eyvallah diyebilir?
çok satıyor olmak çok
iyi olmak mıdır her zaman?
yoksa çok konuşuyor olmak,
örter mi yalanlarını?
şimdi öpüp alnıma koyuyorken var olduğun anları
yokluğunda
hakkımdaki asılsız suçlamaları
geçer mi bir süre sonra?
yoksa insan birşey olmamış gibi alışır mı?
geçer mi sancısı bu yaralanmanın öpsen
kanayan yerlerimden
hala yokluğuna yazılıyor diye mesajlarım
durup durup elimdeki telefonu duvara vurmalarım
söz verdiğimden değil
senden gelecek bir cevaba hazır olmadığım icin
her gün, her gece ertelemem bu içimdeki aydınlığı
belki de korktuğum için
bir 'hayır'ın karşısında
kaybetmekten
elimde avucumda kalan son hayat ışıltısını
hala açılsa pandoranın kutusu
yayılsa karanlığı günahkarlığın
seninle birlikte olduğum her bir ana değer
karşısına koymak gibi kısacık ömürümün
her bir yılını
sonrasında
uyanmak zor olsada boş bir yatagın sağ tarafında
yaşamaktan daha zor değil bir ülkenin
fikri sağında...
yazmaktan kolay
aklın ucunda gezinenleri korkusuzca
özlemek ağır
silsen izi kalır aklının kıvrımlarında
görsen tanımazsın bundan yıllar sonra
anımsamak zor gelir
saçlarına beyazlar karışınca
içinde uhde kalır mı?
beni öpmedigin her an aklında...
çizgili gömleğim senin aldığın
bundan on yıl sonra üzerimde
hükmü ne zaman sürer üzerimde
yokluğunun
başka bir kızıl saçlı kadının
erkeği olduğumda
geçer mi bu ukalalık?
daha iddialı cümleler kurduğumda
uyansam yarın sabah koynunda
tadı kalır mı güzel göğüslerinin damağımda?
ağlarmıyım yokluğunda
hangi olası bahanelere yüklenir yokluğun
ölmek bu kadar yakınken
yaşamayı seçmek senin bu kadar uzağında
ne kadarı erkekçe olurdu?
sen olmadan öznesinde
'mutluyum ama' diye başlayan cümleleri,
yüklemek birinci tekil şahsın yanlızlığına...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder