25 Ekim 2013 Cuma

bakıyoruz...

herkes bakıyor değil mi?
yanımızdan geçen güzel kızlara bakıyoruz.
parlak metalik renkli arabalara bakıyoruz.
sonra akşam oluyor
bir otobüsün koltuğunda
pencereden yanımızdan geçen arabalara bakıyoruz.
sevgilimiz yanımıza gelince
gözlerinin içine bakıyoruz.
bir dilenci görünce
yalan söyleyip söylemediğini anlamak için,
sakat uzuvlarına bakıyoruz...
kalabalık arasında ilerlerken
seslenen birini duysak
bize olmasa da dönüp bakıyoruz.
bir mezarlık yanından geçerken
mezar taşlarına bakıyoruz.
minübüste giderken
yanımızdaki adamın
okuduğu gazeteye bakıyoruz.
okulda sınavlarda
önümüzde ki çocuğun kağıdına bakıyoruz.
dışarda havai fişek atılsa
camdan bakıyoruz.
ünlü biri sokağımıza gelse
merak edip sokağa bakıyoruz.
yanımıza oturan hatunun gömleğinin üst düğmeleri açıksa
dışarı bakar gibi yapıp,
sütyeninin kıvrımlarına bakıyoruz....
çarpma sesi duysak
hasar tespiti icin kazaya bakıyoruz...
televizyondaki sözde kadın programlarına bakıyoruz...
en çok ta kimin karısı
kimin kayınçosuyla birlikte olmuş
ona dikkatle bakıyoruz...
...
liste uzar,
bakmak bitmez...
peki ne görüyoruz?
kaç kişi gördüğünün ne kadarını anlayabiliyor?
sanki sahnelenen bir oyun bu hayat.
biz sürekli perdeye bakıyoruz...
sonra çıkıyoruz oyundan
bir kaç saat sonra unutup hepsini
birşey görmemiş gibi
bakmaya devam ediyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder