25 Eylül 2016 Pazar

evden cıkarken unutulmuş gibi...

ben
kendi yolumda savruluyorken
ve seçiyorken olmayacakları
kime bu nefret
vazgecmek
hala tekelimde değil mi?
yok olmayı isterken
tam ortasına düşüyorum
varlığımın
inadına sesim cıkıyor sanki
fısıldarken
inadına
tutuluyorum sana
vazgecmek isterken
başka bir şey bilmiyorum
senin yanında olmak dışında
nasıl da boynumu eğmişim
bir köpek gibi
medet umuyorum
olacaklardan
nasıl da teslimiyetim
geçecek değil mi?
bu kötü günler...
aslı astarı yok karanlıkların
uyusan
geçecek değil mi?
gecenin bilmem kaçı
yazarsan hafifletecek mi?
söylesen dinecek mi?
sığındığın liman
bu fırtınaya
dayanacak değil mi?
yıkıldığın zaman
o gelecek?

nasıl da avutuyorsun kendini
gömdükten sonra içini bir kac kadeh rakıya
bakışların dağılmış
aklın inatla sarılırken ona
uyansan simdi
ya da sabah
yanıda değilsen
zamanın ne önemi var?
teras katında yabancı bir şehrin
sevişsen şimdi
geceye inat
içinde boşaldıgın
hangi kadın?

eksik birşey mi var?
kokusu
teninin tadı
nane kokusu
özlersin ya
uyumuştur şimdi
seslensen
duyar belki
duymasın
bölünmesin uykusu
nasıl olsa
uyumayız artık
bari o
uyku sersemi
endişe etmesin
sabah olunca
hicbirsey olmamış gibi
sevmeye devam etsin beni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder