27 Ocak 2015 Salı

oscar goes to...

hep birilerine geç kalıyoruz durmadan
hep bir koşuşturmaca
hep ıskalamak hayatı
hep istediklerimizi bekletiyoruz,
bekletmemek için bizi isteyenleri
nelerden fedakarlık ediyoruz
neleri sığdıramıyoruz şu hayatımıza
doldurdukça heybemize hayalleri
gerçeklerden kopuyoruz
sonra düş yorgunu kızıl ışıklar altında
yorulduk
diyoruz...

ölümsüz değiliz biz
keşke bunu
ölmeden önce anlayıp
kayıp gitmesine izin vermeseydik
dokunuşlarıyla içimizi titreten parmakların
sahibini...

ölümsüz değildik biz
mavi pelerinli kahramanları da olamadık sefil hayatımızın
hep bir mucize bekledik
sıradan mutlulukları biriktirip
kendi hayatlarımızın başrolüne soyunamadık...
gittik
en değmeyenine sunduk bedenlerimizi
ruhumuzu şeytana....
orgazm kokusuyla sarhoş oldukça
daha iyi yalanlar söylerken bulduk kendimizi
alkış sesi bekledik durduk
kapanmadan önce gözlerimiz
sahi kim daha iyi oynadı rolünü,
kim daha mutlu ayrıldı sahneden?
kim diğerinin içinden sökerken
beklentileri,
umursamazlık oscarına aday gösterilecekti?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder