22 Ocak 2015 Perşembe

kızma bana...

zaman durdu sanki...
hicbir gece,
sevişirken yeterince uzun değildir!
ve hicbir gece,
seninleyse eger,
yeterince karanlık değildir...

şu zaman ne tuhaf...
bazen geçsin istersin,
bazen dursun...
o hep kendi bildigini okur!

sevda
mesafe aşımına uğrar mı?
kaç kilometre gerekir mesela
kokusunu unutmak için?

özlemek
zamanla aşınır mı?
ne kadar süre gerekir mesela?
tenimdeki izlerin silinmesi için....

sensizlik böyle birşey mi?
uyumaya çalışmak
diğer yarısı boş bir yatakta..

uyuyorum ben bebeğim...
sen bir el daha oyna...

sanki çok önceden geçmişim bu yollardan
anımsıyorum
kaybetmek kaçınılmaz
kazanmak
yazmıyor bu senaryoda

sonrasını düşünme dedin bana
ne olacaksa olsun
tutma kendini
tutmuyorum
öyle güzelki aldanmak
sanki
uyanmayacakmışım gibi...

sonrasını düşünme dedin
sonra üzülme dedin
sonra
üzülmedim
yarım bıraktım ne varsa
seni bensiz
beni nefessiz...

sen onu anlatırken
ben kendimi sorguya çektim
sen onu özlerken
ben
biraz daha yoruldum
olmayacakları isterken

bir rüyaya inandım
kızma bana
hayalperestim diye
zayıfım diye kızma bana
sensiz beceremedim
ayakta durmayı

acemisiyim diye kızma bana
sevilmenin
kimse öpmedi beni senin gibi
kimse istemedi öpmek
yara izleri kalmış bedenimi

kızma nolur
bazen
erkek gibi
hissetmek istedğim için

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder