11 Ocak 2015 Pazar

bazen çok, ama çok fazla içmek istiyorsun...

alışamadığım ne biliyormusun?
küçük bir kız çocuğu gibi
şirinlikler yapıp
gülümsüyorsun ya
yıkılıyor içimdeki buzdan duvarlar...

ve sıyrılıp aklımın oyunlarından
doymuş bir fani gibi
kalkıyorum bu sofradan
kırıldıklarımı ceplerime doldurup
sana buruk bir veda bırakıyorum

yokluğuna alkol basıyorum.
başımın çaresine bakabilirim ben
sen gittikten sonra
belki de
daha iyi bir şair olurum...


ucuz bir filmin
tekrarını izliyor gibiyim
bıçak yine senin elindeydi
ve önündeki sırt
yine benimdi!


kırılıyorsun ya bazen
acemice tutunmak istiyorsun
canın yandıkça
olmuyor
boşlukta debelendikçe
daha bir uzaktan bakıyorsun
kendine...


afili repliklerim yok benim,
kalın siyah bıyıklarım
bir maço edasıyla triplerim
yakışıklı da değilim üstelik
üst üste yazmaktan
ezilmiş satırlarım

kalbim sıkışır
sen yüzünü astığında
uykum kaçar
sakındıkça seni
kırmaktan korkarım

korktuğum başıma gelir
sen gidersin
dur diyemem
bilirim bekliyorsun kal dememi
dersem
kendi yüzüme bakamam...

aşkta gurur olmaz!
aptallık bunun neresinde?
herşey çok sevmektense
hakediyormuyum
seni çok istedim diye...

beni affet bu gece...
özgür bıraktım seni...
dilediğin kadar benim olabilirsin
istersen
dilediğinde
senin olabilirim...


uyu şimdi bebeğim...
sevgilin rüyalarına gelsin...
ben, uyandığında,
gerçeğinde
yanında olacağım...


uyu şimdi bebeğim,
sevgilinin kollarında...
bir gün yalnız kaldığında
aradığın olacağım!


uyu şimdi bebeğim...
her ayrılık
bir kırılanın üzerinde
ben üstleniyorum
sen yorulma
ben kalıyorum
sen git...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder