9 Mart 2017 Perşembe

salgın...

içine sığmaz ya
başka nereye sığar bilemez insan
başka yere sığıyorsa içinde ne işi var?
bunu da bilemez insan...
neyi bilir?
her uyanış sabahında
gözlerini açmak
sıradan ritüellere
kostümünü giyip makyajını yapar
sahneye çıkar gibi
çıkar yatağından
gözler üzerinde
anlatsa neyi?
anlamazlar...
anlatmasa olmaz,
seyreylemeye gelmişler sanki,
beğenmeseler hayıflanıp
söylenirler
hele bir de istediklerini göstermezsen
vay haline
bir uyumsuzluk
bir olmamışlık hali
repliklerimi şaşırıyorum bazen
duymaktan rahatsız olacakları sözler sarfediyorum
sonra toparlıyorum da
hep bir şüphe birikiyor içlerinde
onlardan olmadığımı farkediyorlar...
katili, sapığı, hırsızı değil de,
beni izliyorlar...
sanki onlardan çalacakmışım gibi,
rollerini....

görünmez olmayı istemekle,
umursanmaz olmak arasında bir yerde
kimsesiz kalmak değil de,
yargılanmamak kaygım
keşke benim baktığım yerden,
bakabilseydiler kendilerine....
geleceğe dair kaygıları,
kısa vadede gerçekleşecek planları,
uzun vadede faizi yüksek bu hayallerin,
kurmadan önce iyi hesaplamalı
sonra mutsuzluk,
birlikte yaşamak için ağır gelecek...
açlığının şehvetine kapılmış bir zombi gibi
kimlerin beynini yiyecek?
bulaşacak bu mutsuzluk hali,
bir kadın olmayacak bir adamı sevecek,
adam, vazgeçecek sevdasından
adamın sevdası kadın
yorulup
yarım kalacak
başka bir adam alacak hayatına
başka adam
başka bir kadını sürükleyecek peşinde
böyle böyle
ne çok insan heba edilecek
eğitim zaiyatı!
keşke,
benim olduğum yerden,
bakabilseydiniz kendinize...
kısa vadede çok başarılı planlarınız,
uzun vadede
istikrarlı açlığınız olacak.
bulaştıracaksınız çaresizliğinizi
kimi hayata yeni başlamış,
kimi sonuna gelmiş,
yanınıza sokulmuş
belki sevmiş,
belki
ihtimaller dahilinde,
sevilmek isteyen,
herhangi birine....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder