5 Mayıs 2014 Pazartesi

mavi pelerinli kahraman!

karamsarlığa karşsmış zaman.
insan umudunu ektiği tarlaların kurumasını izlemeye mahküm olmuş.
içinden çıkarıp atamadığın aşkın ızdırabını taşımak gibi.
akıntıya karşı yüzüp gelemediler diye balıklara kızması,
kör balıkçının.
ne zamanından önceydi bu tesadüf,
ne de zamanlanmış bir komplo.
geçmiş zaman hikayelerinden aşırma,
ve tutanaklara geçmemiş
off the record dinlenmiş.
çoğu zaman inanılmamış,
bir aşkın sanıklarıydık biz.
aleyhimizdeki bütün kanıtlara rağmen bir umut,
ektiğimiz toprağın kurumasına tanık oluyor gibi,
kendi idamımıza doğru yol alıyorduk.
içimizde taşıdığımız sevdanın büyüklüğü kadar ağırdık
ve her geçen saniye dibe batıyorduk
karışırken karamsarlığa...

doğa üstü güçlerimiz yoktu bizim.
ya da takınca mavi pelerini yerden havalanamıyorduk.
uzun bir süredir aklımızdan çıkarmıştık uçabilmeyi,
artık uçabilmeli hayallere bile tutunamıyorduk.
yargılanıp ceza aldığımız kanun maddelerinin
bizim dilimizde bir açıklaması yok.
bize öğretildi diye
iman ederken tanrımıza,
aklımıza takılan her sorunun büyüklüğü kadar
falakaya yatırıldı aklımız.
uzun süredir tek başına yol almaktan yorgun,
içi boşaltılmıs bir kavanoz gibi,
boşluğuna sıkı sıkı kapanmış kapağı.
aklımın içinden seni çıkarttığımdan beri,
başkası girmesin diye
üzerime sürgüledim kapımı.
soranlara haberim yok diyorum.
haberi olanlara görünmemek için,
her sabah yeniden giriyorum,
akşam üstünü kapadığım,
soğuk çukura...
gelmiyorsun diye kendime kızıyorum.
gelirsen diye,
el açıp tanrıma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder