27 Ocak 2016 Çarşamba

düş'mek...

dursun dediğin zamanlar,
en çokta,
akıp gittiği anlarda
içinde kalır düşüncesi,
uyusan şimdi,
kolaydı sanki,
uykusuz bıraktığın kadın,
hangi düşüncelerle,
yoruyor kendini...

asgari mutluluklar bile yetecekken,
fazla mı geldi şimdi?
götünü kaldırıyor önemsenmek,
umursanmadığın günleri nerene sokacaksın sanki?

kimi kandırıyoruz?
kendimizden başka kim inanır yalanlarımıza?
sevmeye korkar olduk,
sevilmekten neden kaçıyor?
yetinemiyoruz,
korku maskesi ardına saklıyoruz,
ulaşabileceğimiz halde,
elimizin tersiyle iterken,
seçimlerimizin sorumluluğunu...

ne istiyorsun bilmiyorum!
ama istemediğin hayatı yaşamaktan,
geri durmuyorsun...
nasıl zevk alıyorsun?
an'ların şehvetiyle inlerken?
kimi kandırıyorsun?
uyandığında,
aynada gördüğün kimin yüzü olacak?
sen hala geçer mi sanıyorsun?
elindeki bıçağı sapladığın kalbin,
yarası kapansa da,
seni hala sever mi sanıyorsun?
sevse de,
sana dokunduğunda,
sızlatmaz mı aklına gelen her an,
başka bir kadına gittin sen!
şimdi onun yanındasın,
o'na dokunuyorsun,
hatırladıklarını,
o hatırlamaz mı sanıyorsun?

ne istiyorsun?
teninin şehvetine kapıldığın bir kadın mı?
yoksa huzur dolu bir uyku mu....
hangisini özledin?
kimsin sen?
nasıl oluyor da,
işlemek üzere olduğun günahlar için,
tanrından değil de,
o'ndan af diliyorsun...

o'nu bu kadar seviyorsan,
neden?
başka bir kadına gitmek için,
gün sayıyorsun?

hadi canım aldatmayalım kendimizi şimdi...
sevmek nasıl birşeydi?
hatırlıyor musun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder