4 Aralık 2015 Cuma

sustuğum yerden anla beni...

Neden susuyorsun? Konuşsana!

37 yıldan sonra, içinde taşımaktansa,
anlatmaya karar verirsin,
sonra farkedersin ki,
kimse senin kadar iyi taşıyamıyor,
gerçekleri...
Kimse gerçek seni kabul edemiyorken,
nasıl bir lanet bu,
kabul edilemeyen bir insanla,
ömür boyu yaşamak...

Kimse bildikleri, gördükleri, duyduklarından sonra,
eskisi gibi kalamıyor,
senin kadar...
iyi bir insan olmaya çalışmak yetmiyormuş,
iyi bir insan olmak ne demek ki?
düşündüklerinin günahı hangi kilise tarafından affedilir?
hangi tövbe?
aklından geçenlerden sonra,
arındırır seni?

Susmasana!
anlat günahlarını,
anlat,
acizliklerini,
doymayan egolarını,
tatmin edilemeyen şehvetini,
çok mu hor kullandılar seni?
dokunmayı bile bilmiyorsun,
bir kız çocuğunun kalbine...
bu kadar mı köreldin?
incelikleri,
kırdıktan sonra farkediyorsun...

Konuş biraz...
sesini duyunca mutlu olan insana,
huzur ver, rahatlat...
varlığını hissettir...
yokluğunu düşürme içine,
susma...
o kadar sustuğunu taşıyabiliyorsan içinde,
konuşabilirsin de,
ne tuhaf...
ne yapsan,
ne yapmasan,
sonuç aynı olacak...
susarsan da canı yanacak,
söylersen de...
gitmek uzun zaman önce çıkartıldı müfredatlardan...

konuş...
bırak gitsin tutundukların,
aç kollarını uçabildiğin kadar uç şimdi,
korkuyla, korkuyu beklemekten vazgeç artık!
yaşanacak ne varsa,
çoktan yaşadın zaten...

susma...
çirkinliğinle sevsinler seni...
yorulmadın mı adam gibi yaşamaktan?
biraz da,
adam değilmişsin diye,
bilsinler seni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder