30 Kasım 2015 Pazartesi

neresindeyim?

sıkışıp kalmış iki kat arasında,
ne aşağı iniyor ne yukarı,
daha sevdiğini bile söyleyemiyor,
utanmadan kalkmış,
iki kadın arasında kalmış...

nasıl bir lüks bu,
sevilmemekten muzdarip,
ne çok ihmal edilmiş,
kötü bir çocukluktan arda kalan,
kırılmış kanatları bir oyuncağın,
içinde uhde diye mi,
şimdi yetinemez bir sevdayla,
ne çok sevilirse,
o kadar,
kendini adam sanmış...

acındırıp durma kendini.
değerinden fazlasını alıyorsun hayattan,
beklediğinin ötesini,
kıymetini bilmediğin sevgilerin,
ah'ını,
nerende saklıyorsun?

öpülünce geçenler,
unutulunca hatırlanırmış,
dudaklarında tebessüm biraktığın kadın,
sensiz kalınca,
gözleri ıslanırmış...

bazen isyan ediyorsun ya kaderine,
neden olmuyor diye,
işte tam da bu yüzden,
olanlar yetmiyor,
aç gözlü şehvetine...
yetmeyecek,
kimi sevdim desen,
sınava tabi tutulacak,
ve sen kalacaksın,
üstelik en çok çalıştığın yerden,
kırılacaksın,
kırdığın yerden...

yetmeyen neydi?
doymayan ne?
uyumak şimdi en büyük erdem,
uyunmamak ne büyük nimet.
büyük hayaller kurmak böyle birşey mi?
kaybetmek,
hala istemdışı...

yedi tepeli şehrin,
deniz sarılmış etrafı,
gri binaların arasında,
yeşil hayaller kurmak,
kimin haddine?

neyi sorguluyorum ki şimdi?
aradığım cevap hangisi,
buldukça,
kaçıyorum.
kaçtığım neresi?
kaçtığım kim?
ait olduğum yeri bilmemek,
gideceğim yerde mutlu eder mi beni?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder