25 Şubat 2015 Çarşamba

vazgeçme teorisi

kırılganlıklarımızı özenle saklar,
farkettikçe
görmezden gelmeyi de öğrendik biz...
daha iyi oyuncular olamadık belki
öfke kontrolündeki başarısızlıklarımız,
kıskançlık nöbetleri olarak
yaraladı ruhlarımızı
kim daha çok sevdi'yi yarıştırırken
umrumuzda olmayanları sıraladık...
sonra
umurumuzda değildi artık
'biz'...

sen ve ben denklemini bir türlü eşitleyememiştik...
bilinmeyenlerin yerine ne koyduysak,
ikimizden birini siliyordu...
belki de bu yüzden,
susmak,
en acısız ayrılık yoluydu...

bir şehir dökülür bu gece
ellerine gözlerine hüzün
okudukların benim değil,
yazdıklarım ütopyasında bir sevdanın
akıl almaz gerçekliğin...

metalik bir tad damağında
sanki az önce namlusunu çıkarmışsın ağzından
ayrılığın soğuk şakasının
eskisi gibi olmaz
seviyormuş gibi dokunmaların

naif bir ürkeklikle geldim sana
günahlarımı çıkarırken bir bir
aklımın dehlizlerinden
korkmuyordum
anlardın beni
yargılamadan...


kimsenin inanmadığı hayallerim vardı benim
kendimin bile
belki de bu yüzden
en önce sen
uzaklaştın benden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder