21 Ekim 2014 Salı

kim?

ben gittikten sonra,
sular kesikken uyuduğunda,
kim kalkıp kontrol edecek?
açık kalmış mı diye,
muslukları...

o bavulu satın alırken,
yalnızca tatile giderken ihtiyacım olur sanmıştım...
aklımdan geçmezdi bir gün ayrılırken,
anılarımı sığdırmaya çalışacağım...

ne çok gereksizlikler toplamışız birlikteliğimizde.
çoğunun ambalajı açılmamış,
bir defa izlenmemiş romantik filmler...
iki kişilik koltuklar,
büyük ekran televizyon,
yüksek çözünürlülüklü dijital kanallar,
üzerinde bir defa olsun birlikte yemek yenmemiş masalar,
büyük balkonlu bir ev...

yalnızlık taşıdık biz...
birlikte olmaya başladığımız ilk günden beri
içimizi kırıp döktük...
tabakları, bardakları duvara fırlatıp parçalamak yerine...
öfkemizi de içimizde tuttuk,
sevgimizi de...
çok mu düşündük?
çok mu hesap yaptık...
ya şimdi?
nasıl paylaştıracağız aramızda,
yaşadıklarımızı..
hangimizde kalacak mutlu anılar?
hangimiz üstlenecek kayıpların ağırlığını?
bundan sonra daha mı mutlu olacağız?
unutmak hangimize düştü?

yalnız uyumak hangimize daha çok koyacak?
ya uyanmak?
bilirken mutfaktan sesler gelmeyeceğini...
kızgınlıklarımız olmayacak artık birbirimize dair,
ne kadarını karşılar bu?
bundan sonra senle yaşanamayacak,
güzelliklerin....

kim uyanıp geceleri,
nefes alıyormusun diye meraklanacak,
üzerini örterken uyanma diye
kendi üzerini açacak...

ne kadar içmek gerekecek bundan sonra?
cevabı ağır gelen sorulardan kaçmak için...
ne kadar daha yorulmak hayatın telaşında,
senin içinde olduğun planlar yapmamak
bundan sonra...

son bir iyilik istiyorum senden...
adil bir paylaşım olsun,
ikimizde bundan sonra,
yaşamamız için gerekenleri alalım.
'unutabilmek' bende kalsın
diğer her şey sende...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder