17 Ağustos 2014 Pazar

al beni içine!

tutup yakalarımdan çarpsan dolaba
ve yaslayıp dudaklarını dudaklarıma,
nefessiz bıraksan bir kez daha.
akşamın bir yarısı,
kör koyu bir kalabalıkta,
utanmadan,
hiç sıkılmadan,
alsan beni içine...
başka bir boyut, başka bir evren,
başka bir dünyada doğursan beni yeniden.
teninin kokusuyla uyuşurken,
kollarının arasında boğulsam,
öyle sarılsan bana...
sanki bıraksan,
kapılıp boşluğuna yaşamak telaşının,
kaybolsam...

korkum, senden sonra yeniden ayağa kalkamazsam değil,
sen gelene kadar hazırlayamazsam bu bedeni,
yeni bir yıkımına,
yangınına...
küllenmiş sayfaları arasından,
mısralar hatırlamaya çalışan,
kör kütük sarhoş bir şair.
hatırlayamasam da sen öp beni...
tut yakalarımdan,
çcarp bir dolabın kapağına.
sil aklımdakileri,
yenilerini programla.
hatalarımla öp beni,
ısır dudaklarımdan!
kanımı akıt içine.
utanmadan hiç sıkılmadan ayıp sözleri fısılda.
al beni içine,
başka bir dünyada yeniden doğur.
avuçlarında terlesin ellerim.
adım anılsın adının yanında.
yoksan eğer, senden sonra kalkamazsam ayağa,
boş bir taş bıraksınlar baş ucuma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder