14 Aralık 2013 Cumartesi

öylesine...

ne büyük kalabalık bu!
yoksun...
yalnızlığım damarlarımda dolaşıyor.
ve teşhis koyamıyor doktorlar.
susunca ben,
yazmayı bırakınca,
hangi şairin kalemi kırılır?
idam edilen hangi aşktır?
ve bir şair kurşuna dizilirse,
onunla beraber kaç aşk kaybeder?

ordunun dereleri midir suçlu olan?
yukarı akmıyor diye.
yoksa hayat mıdır?
beklenildiği üzere
bir türlü yardım etmeyen,
seven adama...
şimdi damarlarımda dolaşan
ve bir türlü teşhis konulamayan bu hastalık,
yan etkileri belirtilmediği halde prospektüsünde,
inadına bir umutla kullanılan bu ilaçların,
yarıda kesilmesiyle tedavi aksatılacaksa,
ve ölecekse bu hasta,
sonrasının ne önemi var?

aşkım...
seni seviyorum derken ki cesaretim,
ölüm ensemdeyken ki korkaklığımı karşılayacak mı bilmiyorum.
tek bildiğim
senin kafiyesi olduğun bu hayatımın,
kural tanımaz,
ama her uymadığım kuralın hesabını verdiğim,
tanrı tanımaz,
ama her tanımadığım tanrıya secde ettiğim;
bir ölümlüye bağlanılmaz,
ama senin kollarında varlığımı inkar ettiğim,
bu hayatımın,
bir değeri var mıdır bilmiyorum...
ben çok sevdim,
varsın diye.
olmasaydın eğer,
bir gün olabilirsin diye,
bütün acıları kabul edebilirdim...
isyankarlığımın cezası büyük.
seni tanıdım,
seni gördüm,
seni öptüm,
dokundum...
şimdi tahsilatı yapılsın günahlarımın.
bir 'of' dersem acımdan namerdim!
üstü kalsın yaşadıklarımın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder