8 Ekim 2017 Pazar

zaman hatası

dört duvar yalnızlık
üç yanı sularla kaplı şehrim
iki yanı kentsel dönüşüme kurban edilmiş
iki daire verecekler ya
ikisi
bahçemdeki erik ağacı etmez...

kadınım yorgun
binlerce kilometre yol gözlemekten
 haritasından çıkmış çaresizlik
coğrağfi enlemler
yüzölçümü gibi çaresizliğin...

açık arttırmada önemsenmemiş
elde kaldığı için
değerinden ucuza satılmış
alan kişi öfkeli
yer kaplayacak deposunda
öyle bir hayat işte
ne yazsam
türk dil ve tarih kurumuna
uymayacak...

gerçeklik bulaşıyor düşlerime
doğru düzgün hayaller bile karaborsa
seni duşunebilmek için verdiğim rüşvetler
yeni cami temeline atılmış
her vaktini kazaya bıraktığım
kazası ahiretimde...

uyuyorsun şimdi
ne çok istedim seni
sabahım inkar yüklü
kızlık soyadım
kadınlık adımdan önenli sanki?

yağmur bahanemvar benim
yakalanmışım ansızın
sana geç kaldım
mazeretim yok
bu yağmur
örtmez günahımı
ne çok sevdim
sonuna denk geldin
öpsem seni
koynumda uyuyacaksın ya
ihanetim unuttugum kadınlara
ah'ları
bulmaz mı beni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder