4 Temmuz 2017 Salı

içimdeki yabancı...

kelimelerinle bağlandıysan hayata,
sustuğun zaman ötenazi hakkını esirgerler mi senden?
yaşamadıklarını yazmaktan vazgeçtiyse yazar,
kalemin ne suçu var ki kırılır orta yerinden?
bir kadının eli değer tenine
başka bir kadının düşüncesi
üşüyünce ört üstünü
hayat böyle işte
başka hayatların endişesine kapıldıkça
kendinden soğur insan
şimdi uyumuş mudur?
yoksa canı mı sıkılmıştır?
düşünceleri arasında
çaresizlik işkencesine maruz kaldıkça
önce sıradanlıklarından vazgeçer insan
mesela dişi ağrır
umursamaz
kötüleri var ya der kendine
böyle böyle kabullenir kaybetmeyi
sonra kazanmak
gılgamış destanında
karanlığın içine yürüyen kahramanı gibi
sonunda ışık olacak
o ışık
hiç bir zaman kazanılmayacak
yine de kapılır
yoksa bunca insan nasıl yaşar?
sonunda uyanmayacağını bile bile
bu karanlık uykudan..

yarın yokmuş gibi yaşamaya alıştırıyorum kendimi
uyanmayacakmış gibi
uyansam da yaşamayacakmış gibi
yaşasam da geçmeyecekmiş
geçiyorsa da
dinmeyecek bu yağmur
derisi buruşacak ellerimin ıslanmaktan
ihtiyarladığım yüzüme vurulacak
ve zaman
emanetini geri isteyecek benden
en sevdiğim yerden vuracak beni
biliyorum
belki biraz da bu yüzden
uğraşmak yerine
kadere olan imanımı tazeliyorum
tanrının gözüne girersem eğer
bir anlamı olur hayatımın
yoksa
zaten herkes yaşamıyor mu?
çoğu farkında bile olmadan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder