7 Haziran 2017 Çarşamba

10.11.2008

gittim...
ayrılırken buz tutmuş ellerindi dokunamadığım
kaçamak bakışlarımız yasaklara sabitlendi
oysa görmek yasaktı
biz sıradan cümlelerde belirtisiz sıfatlara yüklendik
vedalaşmayı bile beceremiyorken
sevda şiirleri yazmaya yeltendik.
son bakışınla kalabalığın arasında
düzmece bahanelere kandık...
gittim...
içinde binlerce kelimemi bıraktım
beynimin kıvrımları arasından sıyrılıp
gecelerine karışan
peşinden gelen gölgeler gibi
aynaların yansımasında gördüğün
ve avunamadığın ucuz oyunlarımla
yaşamına sığdıramadığın
bir ur gibi büyüyen içinde
sözlerim kaldı
gittim...
kalsaydım bir işkenceye dönerdi bu yanlızlık
bir gestapo subayı edasıyla zamanın karsısında kıvranmana izin veremezdim
bu yüzden bu kadar soğuktum belki de bu kadar cani
iliklerinde ben kalmıyayım diye
bütün kanını akıttım,
aklındaki bütün 'ben'le başlayan anılarınla
seni yarım yamalak bir kötürüm gibi bırakmak pahasına
gittim
ayrılık
damarlarında yayılıyorken
bunu bile bile
sen geçmişin dökümünü alırken
sonbahar hüznüne karışırken sözlerin
gelsem çiçeklenirdin
ışık kaplanırdı her yanın
bunu bile bile
gittim...
senin yoruldum dediğin
benim bir türlü tarif edemedigim
bu isyanın Türkçesidir...
gittim..
çünkü kalamayacak kadar çaresizdim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder