7 Aralık 2016 Çarşamba

ben...

bir söz bırakıyorum geceye
sabahında inkar kaldırmaz
ne yaşıyorsam bundan sonraya
yeni bir hayat barındırmaz
alışkanlıkların da bir anlamı olmalı albayım!
insan bunca acıya
bağışık kalmaz
albayım bari sen söyle!
nasıl tamam olur bir insan?
yarım bırakılmış hayalle...
ne kadar gerçek?
uyandığında geçtiyse...
nasıl bir tezahürat
trübünler küfür kıyamet
duymadık diye bitiş düdüğünü
devam ettiysek soluk soluğa
seviştiysek sevgiliyle
sen söyle albayım!
bu da gol değil diye...
ulan buda mı değil....
buda değilmiş işte
sonra uyanamıyor insan
aslında uyanıyor da
1453 senesinden beri
başka zafer kazanmamış gibi hissediyor ya
ne işe yararsın başka?
kalksan da yemek yesen de sokağa çıksan da
sevsen bile üstelik
bir istanbul fethetsen bile
uyanamıyorsun işte
geceye sarkıyor çaresizliğin
bir kadeh daha albayım?
pardon siz kullanmıyordunuz?
sırrı nedir bunun?
hayata ayık kafayla katlanmanın sırrı nedir albayım?
susmakla geçmeyenleri
mesela ne söylerek geçiştiriyorsunuz?
bu insanlar nasıl
hissetmeden, düşünmeden, sevmeden gerçekten
gerçekten nasıl yaşayabiliyor
anlamıyorum albayım...
mesela nasıl kızabiliyor insan
önüne başka bir araba direksiyon kırdığında
nasıl inip küfür edebiliyor
nasıl bir kızı görünce başka bir adam
gidip sevdim seni lan benim olacaksın!
diyebiliyor
anlamıyorum albayım
geçmiyor işte
zaman geçiyor
yıllar geçiyor
hesaplıyorum
kırk yıl olmuş çıkıyor
nasıl ben çocuk kalmışım
aklım ermiyor
çocuksam zaten aklımın ermemesi normal değil mi albayım?
neden tüm bu insanlar
bana adammışım gibi davranıyor...
yoruldum be albayım
nasıl bir iç'se benimki
atıyorum dolmuyor,
ama ağır geliyor işte
belki pamuk değildir o
bir kilo demirdir ağır gelen
içime attıkça
beni dibe çeken
kolleksiyon yapıyorum artık
kırdığım kalplerin
bazen parçaları elime batıyor
bazen kalbime
sonra uyanıyorum
üşümek
üşümek albayım,
sarılsan kendine geçmez ya
öyle işte
sabah olur
uyanmak istemezsin
öyle geçer zaman
geçen yıllardır
sen çocuk kalmak istersin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder