22 Ekim 2016 Cumartesi

otobüs durağı hikayesi...

Ağlayan bir adam gördüm. Bu zamanlarda ağlayan bir adam görmek, zümrüdü anka kuşu görmek gibi birşeydi. Yanına gidip oturdum. Görmezden gelmeye çalışsam da bir adamın gözyaşları, akıp giden bir nehir yatağında bütün gün elinde çelik telden yapılma bir ağla bekleyip, mütemadiyen o eleği çamura batırıp çıkarak sabrederek, sonunda küçük bir parça elmas bulmak gibiydi. Ne kadar derinlerden geliyorsa o kadar değerliydi. Bir söz söylemek istediysem de, sesim boğazımda takıldı. Yutkunamazsın ya bazen, dilinin ucuna da getiremezsin. Öyle bir hal...Dosdoğru karşıya bakıyor ve yanına oturduğumu farketmiyordu. Kapalı ağzının içinde dişlerini sıktığını göremiyordum belki ama biliyordum. Gözlerinden anlaşılıyordu. Sakallarında ve şakaklarındaki tek tük beyazlar, yoruldum diyordu. Önümüzden insanlar geçip gidiyordu. Kısa etekli liseli kızlar, uzun sakallı yakasız gömlek giyen adamlar, üşümüş montunun içine saklamaya çalışan boynunu işten yeni çıkmış kadınlar, annesinin eline sıkı sıkı sarılmış ama fırsatını bulsa kaçıp gidecek afacan çocuklar. Bir hayat akıp gidiyor ve adam o hayatın kıyısında oturmuş gözlerinden akan yaşlarla vazgeçtiğini itiraf ediyordu. Nelerden vazgeçiyorsun? diye sormak istedim. Ona baktığımı hissedince toparladı kendini. Oturuşunu düzeltti. Burnunu çekip gözlerini kırpıştırdı bir kaç defa. Buğusu kalsa da gözyaşlarından eser yoktu artık. Ve ben eleğimde ki tek değerli elmas parçasını parmaklarımın arasından düşürmüş gibi hissettim kendimi. Bir kaç saniye önce tüm çıplaklığıyla bir adam, hayatın kıyısına park etmiş, etrafını izlerken, izlendiğini farkedip torpidosunun gözünden maskesini alıp suratına takmıştı. Rahatsız olmuştu belki de bir yabancı tarafından görünmekten. Neler yaşamıştı? Neler geçiyordu o an aklından? tahmin bile edemiyordum. Sakince yüzünü bana çevirip:
-Adam akıllı üzülemiyoruz bile... Öyle değil mi dostum? deyiverdi...
Yanımdan kalkıp yürüyüp uzaklaştı. Hüznünü kalktığı yere bırakıp. Yanımda bir hüzün, önümden geçip giden insanlar, hayatın kıyısında, beklerken buldum kendimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder