22 Eylül 2014 Pazartesi

inkar?

nasıl bilebilirdik?
dokundukça tükeneceğimizi...
sevmek üstesinden gelebilirmiydi?
erirken kollarımızda,
tutabilirmiydi bizi düşmeden,
bırakırken kendimizi
nasıl heyecanla titrerdik,
ilk defa sevişirken
alışkanlık değildi o zaman
yasaktı belki
olmayacak birşey gibiydi
oldu...
inanmıyorduk ikimizde,
ama yaşadık..
çok mu soruyorum şimdi?
sadece yaşamalımıyım?
kapılıp şehvetin rüzgarına,
ateşlerimin sönmesini mi izlemeliyim?
ya sen nasılsın?
her orgazmında,
olduramadığın kaç hayali özgür bırakırsın?
ya bırakamadıkların?
bu kadar mı bendeydi?
gözlerin ışıl ışıl,
bakmaya doyamadığım,
kalbin öyle hızlı çarpıyor ki bazen,
korkuyorum,
yetişemeyeceğim diye aşkına...
korkuyorum,
geride kalanı olmaktan yoruldum artık,
her biten sevdanın,
yazarı olmaktan...

nereye kadar sürükleneceğiz?
neresinden kırılacak kalbimiz?
ve yeniden sevebilmek için,
kaç bedene daha ekilecek umutlarımız?
ya yeşertemediklerimiz?
kimin kanıyla sulanacak,
renklensin diye siyah beyaz hayallerimiz...
söyle sen nasılsın şimdi?
ben altında kalırken,
sorguladıklarımın,
nasıl yarın sabah bir şey olmamış gibi,
alıp başını gideceksin,
gecesinde kollarında inlediğin bedeni,
inkar eder gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder