2 Temmuz 2014 Çarşamba

gecenin bilinmeyeni...

bir gün bana dur diyemeyeceksin...
her anını,
seni hayal ederken yaşadığım herşeyi yazacağım sana..
yazarken onlarca şiir olacak,
gerçekte yaşanamayacak kadar güzel...
aklımızı kaybedeceğiz belki, bedenlerimiz kavrulacak...
soluk soluğa kalacağız.
ben yazarken,
sen okurken...
bittikten sonra,
ne senin duvarların kalacak, ne benim korkularım
hepsi yıkılacak.
ve biz koca bir boşlukta bulacağız kendimizi.
bir daha asla ayaklarımız yere basmayacak.
sonraki her gecede ne konuşursak konuşalım,
hep o anları düşüneceğiz.
unutamayacağız,
her ne kadar sen ve ben unutamadıklarımızla yaşamayı becerebilsekte,
o anlar aklımızın, kalbimizin bir köşesinde sürekli bizi rahatsız edecek.
yeniden yaşamak isteyeceğiz.
yeniden kendimizi o fırtınaya kaptırmak...
buradaki varlığımız dışarıdaki bizi zorlamaya başlayacak,
ve kendi iç savaşlarımızın ortasında bulacağız kendimizi.
bir gün,
hayatlarımızdan çıkıp gitsek bile,
yaşadığımız o anlar hep farklı olacak ulaşılamaz ve yeniden yaşanamaz...
kimbilir...
belki de solup gitmektense,
yanarak yok olmak daha iyidir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder