4 Mayıs 2014 Pazar

sürgün!

bazen fısıldamak istersin, bazen susmak.
alıp başını gittiğin şehrin yabancısı olmakta,
şehrin sahibi olmaya yeter belki.
ya yanında kaldığın kadının yabancısıysan artık?
ister fısılda bundan sonra,
ister sus!
istersen şiirler uydur uydurabildiğin kadar.
neresindesin hayatının ve ne kadar kaldı?
bir yabancı gibi durma saatine...
ne zaman insan susmak ister?
ne zaman fısıldar?
elveda sözlerini...
hatırlamaktan daha çok acı veren,
hatırlanmayı ummaktır.
çünkü bir süre sonra umutlar yakmaya başlar,
paslı bir hava gibi içine çektiğinde
ciğerlerini...
en tehlikeli yerinde bedeninin,
kötü huylu bir ur gibi büyür umutlar.
ne cerrahi bir operasyonla kurtulabilirsin,
ne de uzun süre,
bir yabancı gibi,
kendi hayatına devam edebilrsin.
eksiltebildiğin kadar gülümsersin,
üstüne eklediklerin kadar kararır gözlerin.
ve ancak başka bir yabancı gelinceye kadar,
kendi sürgününde tek başına
cezanı çekersin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder