14 Kasım 2013 Perşembe

gidiyorsun...

şimdi sen gidiyorsun ya
her sabah beni uyandıran o salak saatin sesi
nasıl işkence edecek kulaklarıma.
ve nasıl zor gelecek
uykusuz gecenin sabahında
uyanmaya çalışmak
uykunun en tatlı yerinde
hele ki rüyalarıma ipotek koyduysan
yine huysuz
yine huzursuz günler başlayacak
ve ben söylene söylene çıkacağım bu evden
bozulacak büyüsü
içinde 'sen'olduğun günlerin...

şimdi sen gidiyorsun ya
durdurulacak saatler.
ihtiyarlamaktan vazgeçeceğim belki
yaşamak ta denmeyecek bunun adına
yine her gece gelip buraya yazacağım ama
bilmeden
okunduğumu
hani bazen karanlığın içine seslenirsin ya
'orada kimse var mı?' diye
anla öyle boşlukta asılacak kelimelerim.
ve ben sınırına kadar getirip
vazgeçeceğim herşeyden...

şimdi sen gidiyorsun ya
tuhaf...
kaybolacak içimdeki şair.
yeni sözler bulamayacak.
sıradan bir adam olacağım
sözlerim ciddiye alınmayacak
başarılarım geçersiz sayılacak
tüm renkleri griye dönecek dünyanın
tüm isteklerim meşgule alınacak
ve ben
bundan rahatsız bile olmayacağım...

şimdi sen gidiyorsun ya...
gitme...
gidersen yine de hayat devam eder
selam verir beni tanıyanlar
şakalaşıp eğleniriz.
hatta toplanıp arkadaşlarla
felekten geceler çalarız.
ama sen yine de gitme...
gidersen geçer kalbimin çarpıntısı
bir daha atmaz diye korkuyorum...
gitme...
daha yeni başlıyorduk
sen resmini çizecektin
ben yazacaktım
hikayesini
kimse okumayacaktı belki
kimse bilmeyecekti
ama bir ömür saklayacaktık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder