17 Kasım 2016 Perşembe

kimse bilmez, benden başka...

kurutup sakladığın çiçeklerin
akşam sefaların,
dokunduğun boyası solmuş bankların
yanından geçerken sarıldığın ağaçların
koynuna aldığın sokak kedilerinin
parmak uçlarında yaşattığın hayallerin
kaç sigara daha söndüreceksin
olmayacaklar için?
sokak çocuklarına merhametin
kalan son paranla alıp verdiğin
çikolatalar karşılığında
aldığın gülümsemelerin
unutmuş gibi yarım paket sigaranı orada burada
bulacak kişi nasıl sevindi
içinden oyuncak çıkan yumurtaların
çocukluğunu anımsatıyor diye
nasıl da heyecanla
meraklanmaların
yapraklarını sevdiğin ağaçların
koparmak yerine düşmüşleri avuçlarına alıp
dokunarak can vermelerin
sırf kokusunu,
başka bir insanın dokunuşunu seviyorsun diye
eski kitapları arayışların
bissürü biriktirip durduğun anıların
kabuslarından kurtulmak için
uyumadan hemen önce
en sevdiklerini hatırlayıp
kendine sokulmaların
konuşmak ne güzeldi oysa
bilseydiler keşke anlamını susmalarının
kime yaklaşsan gidiyor işte
keşkelerin bitecek bir gün
geçecek bir süre sonra
dizlerini kollarını toplayıp bir adamın koynunda
sabahında uyanacaksın
inanamayıp belki de
bir kez daha dokunup sakallarına
belki utanıp gülümsemenden
yüzünü yeniden koynuna saklayacaksın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder