3 Ocak 2016 Pazar

gidecek...her halinden belli...

adam gibi sevmeyi beceremediğimden,
durup durup elime yüzüme bulaştırmam sustuklarımı.
ne konuşabiliyorum seni kırmadan,
ne de kendimi anlatabiliyor,
onca kelimeyi heba ederken.
inceliklerin yüzünden,
kendimi bu kadar kaba,
bu kadar hoyrat hissetmem.
dokunsam diyorum,
kırılıp dökülüyorsun.
biraz uzak kalsam,
sararıyor renklerin,
güzel yüzün solarken,
çaresizlik kanımı emiyor sanki,
ben karşı koymaya çalışırken,
karşıma geçip sırıtıyor hayat,
güçsüzlüğüme...

önce üşümek geliyor.
sonra bir karanlık,
yakışıyor duvarlara.
sen uyuyorsun.
fişi çekiliyor gece lambasının.
kapısı da kapalı üstelik,
yattığım odanın.
karanlık,
üzerimde iyi durmuyor.
sabah olacak biliyorum ama,
nasıl olacak şimdi?
gelde bana sor...

mutluluk bana göre değil!
çok sevilmekle,
sevmek arasındaki farkı,
ikisi aynı anda olsa,
ya sevileceğim ben,
ya da seveceğim karşılıksız...
ne zaman seviyorum desem,
beni seveni,
ağzıma sıçıyor hayat!
haddimi bildiriyor,
sanki unutmuşum gibi,
duracağım yeri...

tamam!
sevmiyorum ben!
düşünmüyorum da O'nu...
özlemiyorum!
yalan hepsi!
şimdi oturmuş,
yazmıyorum!
biliyorum çünkü,
seviyorum dediğim gün,
gitmesinden bir önceki olacak...
seviyorum dediğim an,
görevini yerine getirmiş gibi,
terkedecek beni...
az önce yaptığı gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder