14 Ekim 2015 Çarşamba

mavi...

içimdeki çocuğu uyandırıyorsun.
cesaret veriyorsun.
sanki hiç düşüp
dizlerini yaralamamış gibi,
'geçti' diyorsun...
bir sözünle geçer mi kanadıklarım?

nasıl da sesime ürkeklik,
dokunuşlarıma merhamet veriyorsun?
senin sesinde ne var bilmiyorum?
duydukça çocuk kalıyor,
duydukça,
sallandığım salıncakta,
rüzgarı hissediyorum saçlarımın arasında...

öpmek düşüncesi seni,
göğsümün kafesinde boğulan bir güvercin,
kanatlarını çırpamıyor.
dokunmak sana,
denize açılıyor bir yelkenli,
ezan sesleri arasında,
kimin sela'sı bu?
ayrıldığım kıyısından,
kimin hayatı?

sevilmek senin tarafından,
başka işin gücün yok mu senin?
tutup bir hayırsıza sevda yüklemekten...
bir gün gideceğimi sakla koynunda,
yine de dokun sen,
gitmezsem yanında kalırım,
gidersem kokun aklımda...

açıklanası bir tarafı yok bunun.
ne senin kendine söyleyebildiğin,
ne benim söylemeden durabildiğim.
tutamayıp kendimi,
öpüyorum ya seni.
uyuyup uyanıp seni istiyorum ya,
uyusanda sen,
bana uyuyorsun ya
başka işin yokmuş gibi
uyanıyorsun
aklında sesim
sussam
kırılacakmışsın gibi
sussam
kıyamam sana
sanki kalbin avucunda uyuyorsun
seni düşünsem
hissediyorsun
seni istesem,
bırakıyorsun kendini
benim oluyorsun
ben
kayboluyorum
varlığında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder