31 Temmuz 2015 Cuma

tenin, yangın yeri...

tenindeki yangınları söndürebilmek için,
kelimelerimi bırakabilmek isterdim,
en mahrem yerlerine...
kurusun diye mürekkebim,
nefesimi bırakırken tenine,
sanki ateşi canlandırır gibi,
alevlendiğinde
tutuştuğunu görmeliyim...
tutup saçlarımdan bastırıyorken,
bir girdap bu, bir fırtına,
savruluyorken,
bırakıyorken kendimi derinlerime,
fısıldadığın her kelime,
beni istediğin her an,
yankılanırken,
her teslimiyetin,
bedenimde bir iç savaş,
kaybetmek umurumda değil,
yenildiğim sensen!
kollarımın arasına gelip öpüyorken,
inkar neyi? inkar neden?
ertelediğimiz hayal hangisi?
kaç gerçek gerekecek?
içinde yaşadığım huzuru
bozabilecek?
ısırırken dudaklarını,
seviştiğin,
yalnızca kelimelerim mi?
nasıl da istiyorsun şimdi beni.
tenim alev alev,
dokunsan ağlarım belki,
dokunsan,
söndürebilirmisin bu ateşi?
alırken beni içine,
nasıl da titriyorsun şimdi...
sanki çok özlemişte,
söylersen,
büyüsü bozulacakmış gibi....
o masal hangisi?
ben mi uyandırmaya kıyamadım seni öperken,
sen mi çekindin benden,
bilmiyorum...
al beni!
sımsıkı tut içinde...
kimse bilmesin,
nasıl yandığını,
kimse görmesin,
gecelerce seviştiğin adamı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder