22 Kasım 2014 Cumartesi

düş yorgunu...

ve sevişmek...
teninde söndürmek yangınlarımı...
içinde olmak varken şimdi,
öyle zor ki,
bir yabancı gibi,
hayalini kurmak...

ve sevişmek...
aklın almaz,
dilin damağın kurur,
nefesin yetmez göğsüne,
kalbin sıkışır,
ateşin sığmaz bedenine,
parmaklarımı yakar
dokunsam...

ve sevişmek...
dayayıp ağzımı kadınlığına,
yorulana dek,
içime çekmek...
dayanabilirmisin buna?
cenneti hissederken
kasıklarında...

ve sevişmek...
teninin rengine boyamak gökyüzünü,
teninin kokusuna baharı,
teninin kıvrımları,
haritanın yırtılan yeri,
kaybet beni...

ve sevişmek...
alışılırmı buna?
zamanla sıradanlaşır mı öpmek dudaklarını?
farkın kalmazmı diğer kadınlardan?
sabah uyandığımda...

ve sevişmek...
çırılçıplak,
ter içinde,
nefes nefese,
kapılmak rüzgarına,
bir öğrenci evinde belki,
yakalanmak korkusuyla...

ve sevişmek...
tutulasıca bir sevdanın koynunda,
öp beni,
al içine...
bırakma,
sar bacaklarını titremelerime...
beni bırakma...

seviş benimle...
ayrı geçen günlerin acısını çıkar!
ısır dudaklarımı,
sırtımda tırnak izlerinle,
imzanı bırak geceme,
gözlerini,
gözlerime...

öp beni,
daha önce
hiçbir adamı öpmediğin gibi
öp beni
daha önce
hiç öpülmemiş gibi
öp beni
daha önce
hiç kadın olmamışsın gibi...

iste beni!
utancından kızarsın yanakların,
günahların benim...
ayıp sözleri fısılda kulağıma,
sustukların,
aklımda...

bırak kendini!
dokun,
her yalnız gecende
kendine dokunduğun gibi
affet beni,
bu kadar çok
istediğim için
seni...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder