21 Haziran 2014 Cumartesi

oyun...

aklımın,
bana oynadığı  en güzel oyundun sen...
ve ben başlarken bu oyuna,
kaybetmeye yeminli,
tutamayacağımı bildiğim gibi,
ne seni ne kendimi,
koruyamazdım,
bu kadar çok isterken seni,
içimdeki canavardan...
umurumda bile değil şimdi,
nerede olduğun kim olduğun,
bana bunları yazdırabiliyorsan sen,
uğrunda tutuşup yanmaya değer...
geçmiyor bir türlü.
bana dur desende,
kaçıp gitsende,
senden uzağa bırakamıyorum kendimi.
aklımdan seni çıkarmaya çalıştıkça,
sensiz bir güne daha uyanamıyorum.
nasıl bir şeysin sen?
kelimelerim yetmiyor,
hayallerimdeki seni anlatmaya.
şehvetimden kendimi eritiyorum.
biliyorum kızacaksın bana,
ama seni istemek,
herşeye değer.
üstleniyorum tüm günahları,
tamam mızıkçıyım ben!
sen olmazsan eğer,
her oyunda kaybedenim ben.
aklım almıyor,
nasıl bir sevdaya tutunduk biz?
bu kadar birbirimize benzerken,
nasıl da hazırdık yenilmeye...
ben, sen üzülme diye kendimi tutarken,
sen karşımda durup,
benim nerede duracağımı beklerken,
duramadıkça,
kapıldın...
ben, seni kendi dünyamda kraliçe ilan ederken,
sen, tüm sana yüklediğim sıfatları bir yana bırakıp,
sadece kadınım olmayı seçerken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder