22 Nisan 2014 Salı

başka İstanbul yok!

hayat berbat,
tekmili 42 bölüm oynamaktan yorgunum her sahnesinde.
kimi zaman dublör kullansam diyorum olmuyor.
kimse beni benden iyi oynayamıyor.
alıp başımı gitsem diyorum.
bu şehrin sahipleri izin vermiyor.
susuzluğumu ağıt yapıp yakıyorum mavisine,
uzun süredir koyu gri sabahlara uyanıyorum...

başka istanbul yok diyorlardı.
başka bir şehrin sevdasına tutulamaz insan!
bir gece bekçisi gibiyim.
ne sabahı bekliyor,
ne geceye lanet ediyorum.
halinden memnun devlet memuru edasıyla,
alacağım terfilere gün sayıyorum.
hala ufkun uzağına yatırıyor gözlerimi,
hala yoksun diye başlayan,
kısa cümlelerde birikiyor yazacaklarım...
yıkım kararı alıp kapıma dayanmış belediye ekipleri.
ben hala iltica edecek bir ülke bulma telaşındayım.
bir mülteci gibi yakalandığım kara sularında,
bildiğim iki kelimeyle pazarlıklara oturuyorum
''seni seviyorum...''
ama uzun zamandır hayatta kalmaya yetmiyor bu iki kelime.
ve bir gün,
merhumun yakınıydık diye başlayan bir gazete ilanına konu oluyor insan.
altıncı sayfada 8 puntoluk harflerle yazılan.
ve insan anlıyor ki gerekli olan üç kelimelik bir saltanat,
''Allah rahmet eylesin...''
iki tarih aralığından ibaret tüm varlığın,
bir gün mezar taşına kazınan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder