19 Ekim 2013 Cumartesi

ve tanrı sustu!

tanrı bana körlük ve sağırlık verdi.
dizlerimin üzerine düşsemde
vazgeçmedim yaşamaktan...
tanrı bana bir aşk verdi.
kaybedip ağlıyayım diye,
ağlamadım.
tanrı bana sağlık ve varlık verdi.
kaybedip isyan edeyim diye,
haklıydı.
isyan ettim.
tanrı bana bir hayat verdi.
farkına varıp ona kulluk edeyim diye,
farkettim ama sorularım çoktu.
tanrı bana cevap verdi.
anlayıp inanayım diye.
inandım ama içimdeki çocuk çok yoruldu...
tanrı bana umut verdi.
en karamsarlığımda bile ışık olsun diye,
uzandığım her ışık
önce elimi yaktı...
tanrı bana akıl verdi.
ondan cok uzağa gitmiyeyim diye.
bu arada şeytana
bu aklı cezbetme yeteneği verdi,
adını irade koyarak...
tanrı bana bir sürü seçenek verdi.
sanki neyi seçeceğimi bilmiyormuş gibi.
sorumlulukta verdi,
ve mukafat vaat etti,
cezayla tehdit ederek...
tanrı bana seni verdi.
karşısına kendini koyarak
seçmemi istedi...
sonra seçimimi beğenmedi,
beni lanetledi...

tanrı bana hayat verdi.
geri alacağını taahhüt ederek,
oturup tahtından izledi,
çoğu zaman gülümseyerek.
seçimlerimde özgürlük verdi.
ukalalık verdi birde,
kendini begenmişlik.
bana yüzünü gösterdi.
gördüklerime kimsenin inanmayacağını garanti ederek...
ve bana lütfetti
beni seçerek.
diger her yarattığını seçtiği gibi...

tanrı bana seni verdi
her ihitmale karsı
vazgeçme olasılığımla sigorta ederek,
hayatımdan...
şimdi geri aldı!
hep bir kapıyı aralık bırakıp,
geri dönersin diye,
tutunmamı sağladı...
tanrı cok eğlendi...
ben ayrıntılarla ugraşıp,
en basit soruyu atlarken...
ve tanrı sustu!
ben nefes almaktan vazgeçerken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder